25 Kasım 2013 Pazartesi

Tiramisu

****vanilyatarcin.blogspot.com adlı bloğumdan aktarılmıştır.

Tatlıyla aram yoktur,
Ama bir cheesecake, bir de tiramisu tatlı değil, candır..
Cheesecake deyince Reyhan'ın vişneli cheesecake'in üzerine tanımam, zira henüz bir cheesecake yapma deneyimim de olmadı..
Tiramisu ise evimin vazgeçilmez lezzetidir..
İşte size pratik Tiramisu..
Malzemeler;
1 paket kedi dili
1 fincan kahve (Ben starbucks'ın blonde ya da cristmas serisini kullanıyorum..)
1 paket Dr. Ortker Tiramisu..
1 kahve fincanı rom ya da baileys
1 paket labne peynir
Kakao

Starbucks'ın o çok özel kahvesini sıcak süt ile french press şeklinde hazırlıyoruz, kahvenin içine ben evdeki tedarik durumuma göre baileys, rom ya da Starbucks'ın Toffe Nut şurup kullanıyorum..
Dr. Ortker'in Tiramisu setinden yalnızca krema karışımını kullanıyorum, kek karışımı ne yazik ki çöpe gidiyor.. Çünkü kek yerine kedi dilidir Tiramisuyu Tiramisu yapan.. Kedi dilini borcama dizip hazırladığımız o leziz kahve ile bolca ama tabi ki çok abartmadan ıslatıyoruz.. Üzerine Dr. Ortker de anlatıldığı şekilde hazırlanmış kremayı döküyoruz ve bir sıra daha kedi dili dizip ıslatıyoruzz.. En sonnn üzerine kalan kremayı da döküp tiramisumu kakao ile kaplıyoruzz...

Yanındaaaa, bir önceki yazımda anlattığım türk kahvesi ile afiyetle yiyoruz...

PS: Söylemeden edemeyeceğim, o resimde gördüğünüz kahve dudak yakan kahve olarak fincanda ocakta pişirilmiş, yanında nane likörü ile ikram edilmiştir. Ayrıca suyumuz Yunanistan Sevgili Canım Arkadaşım N. tarafından getirilmiş sakız reçeli ile tatlandırılmıştır.
Neydi? Şimdi siz söyleyin 1 fincan kahvenin hatırı 40 yılmış, peki ya "böylesinin"? :):)

Mutfağınızdan tarçın, ruhunuzdan vanilya kokusu eksik olmasın..

Sevgiler,
Miss Pure Vanilla

Bu çorbanın adı çok..

****vanilyatarcin.blogspot.com adresindeki bloğumdan aktarılmıştır.
 
Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer demişler..
Pek de doğru demişler.
Tecrübeyle sabittir.
Hem de bir çok defa..

İşte size kanıtı..
20Ekim2012..
Aslında depresyonun girdabındayım..
Yüzümde gülücük kırıntıları gezinirken yalnızca,
Yürekten gülümseyi özlemişken..
Bir çorba yaptım,
"O nasıl çorba o" dedirten..
Adı aşkın çorbası oldu,
Nam-ı Diğer Sevgili Zuu'mun çorbasının..
Ama bir çoğu mercimek çorbası der..
Bu çorbanın adı çok,
Ama en çok aşkın çorbası :)

İşte tarifi;
 
Malzemeler,
1 orta boy patates
1 orta boy soğan
2 orta boy havuç
1 kase mercimek

Zamandan kazanmak için soğanları yemeklik doğrayıp patates ve havuçları rendeliyoruz, zeytinyağında tüm bu sebzelerimizi güzelce kavuruyoruz, mercimeği de ekleyip kavurmaya devam ediyoruz.. Üzerine sıcak su ve bir miktar da et suyu ekleyip kaynatıyoruz, sebzeler iyice haşlandığında mikserden geçiriyor ve çorbanın kıvamını ayarlıyoruzz. Tuzu da konulunca çorbamız sunuma hazır.. Çorba sunumu ise özeldir.. Ben en çok ekmek tabağında servis edilen çorbayı severim ama bu kez sunumumuz fincan da, üzerinde ise tereyağında yakılmış kırmızı biber ve nane.. Iııımmmm afiyet olsun...

Bu çorbanın adı çok,
Kimi mercimek çorbası der,
Bence Zuu'mun çorbası,
Ama en çok aşkın çorbası:)

PS: Sevgili Zuu'ma tarif için teşekkürler..

Mutfağınızdan tarçın, ruhunuzdan vanilya kokusu eksik olmasın..

Sevgiler,
Miss Pure Vanilla

Kaçıncı defa bilmiyorum ama Merhaba..

Bu ilk merhabam değil..
Son da olmaz biliyorum..

Bu ilk bloğumda da değil..
Son olmasını umuyorum..

Daha önce çelişkilerimi de anlattım..
Sevdalarımı da..
Hüzünlerimi de anlattım..
Mutluluklarımı da..

Tablo misali sofralarımı da yazdım..
İzlediğim filmlerde aklımda kalan sahneleri de..

Geldim gittim sıkça..
Zaman buldukça yazdım..
En içten yazılarımı en mutsuz anlarımda yazdım..
Açıkçası mutluluklarımı çok yazmadım;
Onları hep gülümseyerek sevdiklerimle kutladım..

Şimdi yine buradayım;
Tekrar merhaba..